17 Kasım 2008 Pazartesi

Mevleviliğin Hususiyetleri Üzerine

BEN YAŞADIKÇA KUR'AN'IN BENDESİYİM

BEN, HZ. MUHAMMED MUSTAFA'NIN YOLUNUN TOZUYUM

BİRİ BENDEN BUNDAN BAŞKASINI NAKLEDERSE

ONDAN DA ŞİKAYETÇİYİM, O SÖZDEN DE ŞİKAYETÇİYİM,


beyiti hemen hemen Hz. Pir i anlatan her eserde tekralanan, onun Hz. Peygambere ve sünetine olan bağını kuvvetle belirten beyitlerdir. Bu önemli bir tespittir ama burdan yola çıkarak bır tanım çıkarmak zordur.

Kuran-ı Kerime ve Hz. Peygamber bağlılık zaten her tarikatın, her müslümanın olmazsa olmaz temel, ortak bir özelliğidir.

Mevleviliği özel bir tarikat yapan hususiyetler nelerdir?

Mevlevilik denildiğinde ilk akla gelen ayırd edici özellik mevlevi mukabelesi, sema dır. Gerçetken de sema, izliyenlerin büyük bir huzur, manevi bir lezzet alığı dini törendir.

Yine bildiğimiz kadarıyla mevlevilik bir çok kuralı, edebi bünyesinde taşır. Oldukça meşakatli bir eğitim süreci olan çile 1001 gün sürer.

Sema, adab ; kanatimize göre dünyaya Hz Pir e özgü ,özel bir bakışı gerçekleştirmek, bir hayat tarzını yakalayabilmek, hal edinebilmek için bir araçtır. Bunları (samimiyetle) yapanı mevlevi olarak değilde bu yolda ilerlemeye baş koymuş kişi olarak tanımak lazım.

Bugün artık gündelik hayatta karşılaşılması oldukça güç olduğundan bir mevlevinin günlük hasletlerinden bahsetmek oldukça güçtür. Onun için bazen hayal gücü devreye girmekte kendi dünyamıza, hayal gücümüze ait portreler ortaya çıkmaktadır. Çıkan portelerin ise ne kadar aslına uygun olduğu bir muammadır.

Mevleviliğin hususiyetlerini tanımlamada bir diğer zorluk, yolların bir çoğunun benzer hasletlere dayanmış olmasıdır. Aşk, rıza, nezaket, alçakgönüllülük bir çok yolun (hatta hepsinin) önemsediği hususlardır. Bu benzerlikler ise işi daha güçleştirmektedir.

Mevleviliğin bizim tespit edebildiğimiz bir özelliği, verdiği çile eğitimi ile sosyal insan yetiştiriyor olmasıdır. Çeşitli tabakalardan insanlar bir eğitim ocağında bir arada eyvallah diyebilmekte, rıza tahsili yapabilmektedirler. Dervişin irtibatı bulunduğu ortamda yalnız şeyhiyle değil bir çok canla birlikte olmakta; ileride bir nevi karşılaşacağı olumu/olumsuz durumlar karşısında pratik yapmış olmaktadır.

Öğrenilmesi adet haline gelmiş olan geleneksel sanatlar ise dervişleri tenbelikten uzak tutarken; sabrı, ustaya saygıyı öğretmektedir. Bu kadar çok Mesnev-i Şerhinin, Ayin-i Şerifin olmasının arkasındaki hikmetlerden biride bu olsa gerektir.

Çok şükür ki (mevlevi hasletlerini ayırd edebilme hususunda ) bu geleneği sürdüren bir kaç kişi bu çabayı arkeolojik bir çaba olmaktan kurtarmakta, çalışmalara bir tutarlılık katmaktadır..

Hiç yorum yok: