13 Ocak 2016 Çarşamba

Müzik üzerine notlar 7


Bakırcılar çarşısından bir ritim çıkartan şey sesin sürekliliğinin beklentisidir.

10 Ocak 2016 Pazar

Müzik üzerine notlar 6

·      

          
 *      

     *Müzikte orijinalliğin ve uyumun sürdürülebilmesi, bunun bozulmadan ilerlemesi dinleyende heyecan yaratıyor. Doğada bu yok. Doğada rastlantı eseri duyulan uyumlu bir ses zamanla dağılır, bozulur, değişir ya da detone olur. Müzikte ise melodideki süreklilik doğaya ters bir şekilde, adeta bir ip canbazının ipte yürümesi gibi sürüp gider. Notalar, doğadaki seslere benzese bile süreklilik ve bozulmama ile doğadan ayrılır.

     * Müzisyen bir beceriyi, tekniği de dinler; başka icralarla karşılaştırır. Bizim gibi sıradan dinleyicinin müziğin menşeini bilme dışında bir derdi yoktur. İcranın başarısından ziyade kendisi ile ilgilenir. O müziği müzisyenler arasındaki rekabetin dışında bir şey için dinlemek zorundadır, çünkü o dünyadan değildir. Neticede bizi ilgilendiren de minimum bilgiyle onu etkileyen şeyin ne olduğu. Ancak bu yolla elitist bir müzik teorisinin dışına çıkabiliriz. Sanatın neliğini sanat camiasının tekelinden alabiliriz.
        
                      

    * Sanatta ve müzikte tümelden bahsetmek mümkün olabilir mi? Bir eseri dinlediğimizde onu diğerleriyle kıyaslarız. Bu kıyaslama melodi vs açısından olur herhalde, bu esere benziyor deriz. İntihal olduğuna dair bir kanaatimiz yoksa, ama burası da benzemiyor deriz. Benzettiğimiz bölümler belli kısımlar içindir ve bu bölümlerin dışında kalan bölümler benzeyen kısımdan daha orijinal olabilir. Kullanılan aletlerin aynı olması dışında ortaklıktan bahsedilmez. Ortak türlerden, müzik geleneklerinden bahsedilebiliriz ama bu tür benzerliği sanırım bir tümelliğe işaret etmez. Burada türden kastettiğim müzik gelenekleri. Radyoda ya da kalabalık bir mekanda ilk defa duyduğumuz bir müziğin menşeini biliriz, çoğunlukla eksiksiz tahmin ederiz; bu klasik batı müziği, bu uzak doğu ezgisi ya da ortadoğu diyebiliriz. Çalan müzik aletlerini çoğunlukla doğru tahmin ederiz. İlk kez duyduumuz bir melodi için bundan fazlasını söyleyemeyiz. Türlerden bahsedilebilecekse bu tarz bilgilerin yarattığı türler söz konusu olacaktır.

5 Ocak 2016 Salı

..

Her hâlükârda bastığın yerden bakıyorsun, geçmişe de geleceğe de. Ufkun ayak bastığın yerden başlıyor. Aklın ister geçmişte olsun ister gelecekte, şimdiyle ilgili fikrin yoksa gördüklerinin hepsi eğri

İşte onun için hep “her gün yeni bir şey söylemek gerek”

1 Ocak 2016 Cuma

Müzik üzerine notlar 5


Bütün bu notlardan sonra, müzik hakkında (daha evvel biri muhakkak söylemiştir, ama benim aklıma gelen en makul fikir bu) şunu söyleyip mevzuyu ileride elden geçirilmek üzere kapatıyorum. 

Daha çok resim üzerinden yapılan sanat felsefelerinde sanatın özgürleştirici rolünden bahsediliyor. Bence sanat, (/müzik) özgürlükten önce insanı dünyaya dalmışlıktan kurtarıyor. Bu sayede insan tekrar kendinin farkına varıyor, dünyaya dalmışlığından kendine dönüyor.  İnsanın değişebilmesi, özgür olabilmesi, tutarlı ve bütünleyici bir bakış kazanabilmesi için öncelikle kendilik bilincine ulaşması lazım. Bu fikir bu haliyle hâlâ  işlevsel duruyor ve iyi müzik kötü müzik arasındaki farkı da açıklamıyor tabi.