30 Nisan 2009 Perşembe

Can

Uzağa giden için

Can eksik değil (diyelim) Eksik olan ne öylese ? Bunca arayış çaba . Eksik olan bakışlar,görüşler o zaman.

Bildiğimiz, gördüğümüz kadarıyla biliriz ki işin içine keyfiliğide katalım.

Ancak bilmediğimizi kabul ettiğimizde hakkımızı veririz ve anın hakını vermeye , öğrenmeye hazır oluruz. Benzerde olsa bir hikayeden yeni bir şey çıkarırız.

Bulanmadan akmak açık bir zihni, tevazuyu, bilmediğini kabul ediştir.

İyi bir hayat ?

Niye sevinir, niye kızar, niye öfkelenir, niye utanırız ? İyi/kötü bir şey olduğunu düşünürüz. Bir değer biçeriz olanalara redetsekde çoğu zaman.

İyi bir hayat?

Dünya üzerinde bir hayata sığacak kadar çok şey yapılabilir mi? Bütün açlar doyurulabilir mi? Bütün hazlar tadılabilir mi? Bütün kitaplar okunabilir mi? Gücümümüz kadarıyla, yapabildiğimiz kadar, bizim için iyi olan, başkasına zararı dokunmayan şeyleri yapmak belki. Yapmak, yapabilmek, niyetlenmek.

Biraz daha kurcalayalım . Bir yatalak için iyi bir hayat? Onun bir şansı var mı? Bakış olabilir mi acaba?

Zannedersem ...

27 Nisan 2009 Pazartesi

Gülümsemek




Ateşe atılan bir odun geceyi aydınlatı

Biri bir şey söyleyecekti vazgeçti

Ateşe uzattı ellerini ısıtsın diye

Karıştırdı çabucak atesi, sönmesin diye


İç geçirdi içerlerinden biri ah etti

Geri çekti kendini duvara yaslandı

Hayalerin bohçalarını çözdüler hep birlikte

Umutlar, beklentiler şaçıldı ortalığa

Gülmsediler kendi kendilerlerine

Ve birbirlerine



Bir yıldız kaydı, bir köpek uludu

Atlıların sesi duyuldu uzaktan



Çaylar dağıtıldı birer ikişer

Uyku katıldı aralarına usulca

Gecenin ayazı bastırmaya başladı

Oturdukları yerde uyku onları teslim alırken

26 Nisan 2009 Pazar

Birlik dükkanı

Başkasını ötekileştirmemek, bunu yaparkende pekala ötekileştirme tuzağına düşebileceğini farketmek. Kanlı, canlı, canı yanan, üzülebilen, kırılabilen bir insandan bir nesneye dönüştürmemek insanı. Sabırla ötekileştiren düşüncenin izini sürmek, sürerken ötekileştirmemek, bölmemek , bölüp kötü ilan etmemek, birleştirmek

Farklı düşüncelerin insanlığımızı engellemediği , insanlığımız engellemeye dönüşmediği sürece değerli olduğu, ilgiyle dinlenmesi gerektiği. Dönüştüğünde nezaketle, kırmadan, dökmeden düzeltilmesi ,sınırda tutulması becerilemiyorsa hayatın sınamasına bırakılması.

İnsanlığımız birlik dükkanımız. İnsan olduğumuzu , insan olduklarını hatırda tutuğumuz sürece birlik dükkanının müşterisiyiz.

Kedinin, köpeğin, kuşun, taşın, toprağın; cümle yaratılmışın hukuku ? Şimdilik boyumuz bu kadarına yetiyor. Bir başka yazıya inşallah.

Anladığımız kadarıyla ...

18 Nisan 2009 Cumartesi

Bahar



Penereden içeri sızar begonyalar menekşeler

Yeni sulanmış toprak kokar güneşin altında


Okuldan dağılmış çocuklar koşuşurlar sokaklarda

Çiçekler gibi açarlar; güneşli, ıslak sokaklarda


Bir dede koşuşturur torunuyla çocuk bahçesine

Bir kedi atlar duvardan , karışır bahara ağırdan

15 Nisan 2009 Çarşamba

Resimleri Okumak




Paronayalara kurban olmak.

Komplo teorilerini gerçekmiş gibi kabul ederek paronoya üretmek, paraonayalardan medet ummak, paronayaya insaniyeti kurban etmek.

Komplo teorilleri ayağa düştüğünde herkes temelsiz paronyalar üretmeye başlar. İşin kötü tarafı insanların sorgusuz sualsiz bunlara iman etmesidir. Hakikati çarpıtmak, insaniyetimizin üstünü ötmek, yapılanları makul görmek için.

70 yaşlarında, kanserli bir hanımı paroyaya kurban etmeye kalkışmak insanları uykularından, insaniyetlerine uyandırmalıdır

13 Nisan 2009 Pazartesi

Tarihçilerin Kutbu ?

Muhyiddin Arabi Hz.lerini Konevinin kızı ile evlendirmesini kabul edebiliriz. Bir dil sürçmesidir, o an insanın kafası karıştırmıştır.

Gölpınarlıyı Hocayı, hoca bilenlerin Hz. Mevlanaya panteist demeleri insanın kafasında bir sürü soru işareti uyandırıyor. Tasavvufu bilmemek mi ? Hz. Mevlana dan habersiz olmak mı?
Gölpınarlıdan bihaber olmak mı? Yoksa başka bir şey mi?

Bir kutbdan beklenmiyecek gaflar.

10 Nisan 2009 Cuma

Kutlama




Kandillerde, bayramlarda Hıristiyan dostlardan hep bir kutlama mesajı alırız. Ve her seferinde ne güzel bizde onlara keşke bir mail yollasak, bizde unutmasak, hatırlasak diye hayıflanırdık.

Mütekabiliyet esasına göre değil; dostluk, kardeşlik adına tüm hıristiyan dostların paskalyalarını kutluyoruz.

6 Nisan 2009 Pazartesi

Bir kez sürçen atın başı kesilmez ya.*

Akşamın ışıkları yanar uzakta.

Masada boş bir sandalye bekler.




Karanlık loş merdivenler

Açıldığında gıcırdıyan kapı

Hep açık kalacak bir kapı



* Şeyh Galip- Hüsn ü Aşk

4 Nisan 2009 Cumartesi

Başlangıç Kitapları

Yaşadığımız dünyayı, başkalarını anlama konusunda okunması gereken pek çok kitap var. İnsan bu kitapları okuma konusunda bir çok teredütle karşılaşıyor. Dilinin teknik olabileceği, başlangıç için bir çok gereksiz bilgiyle yüklü olabileceği, yazarın belli çevrelere angaje olabileceği bu yüzden kitabı tarafsız yazamayacağı, yazmayacağına kadar pek çok şüphe insanları bu kitaplardan uzak tutuyor.

Okumayı çok istememe rağmen pek çok konuya bu teredütler yüzünden uzak kaldım. Yanlış bir yerden başlandığında o kitaplarda verilecek yanlı bilgileri dengelemek için çok daha fazla kitap okumam, zaman ayırmam gerektiğini düşündüm. Bazı konular hakkında sadece fikir sahibi olmak içinde kitap okunabilir. İnsanların niçin böyle düşündüğünü bilmek de önemlidir. İlla o konuda uzman olmak gerekmeyebilir, uzman olunacak kadar o konu insanı çekmeyebilir ama bu o konu hakkında fikir sahibi olmaya da engel değilidir diye düşünüyoruz. Bugün bir konu hakkında ortalama bir bilgiye sahip olmak geçmişe göre çok daha zor.

Bu yüzden başlangıç kitaplarını önemsiyoruz.