Tirbün taşkınlıkları, küfürleşmeler senelerdir "ama deşarj oluyorlar", diye mazur gösterildi. Sahadaki sertlikler maçın heyecanına, stresine bağlandı. Açık şiddete, küfüre, kötü muameleye şerbetlendik. Niçin? Klüplerin daha çok bilet, şifreli kanalların daha çok decoder satması, birkaç kulüp başkanının, tribün liderinin egosunun tatmin olması, aptal spor programlarının yapılabilmesi, spor yorumcularının sadece iki bilemedin üç maç için gece yarılarına kadar konuşabilmesi için. Ertesi gün tuttuğumuz takımı savunabilmek, iddiamızda altta kalmamak için gece yarılarına kadar seyrettik. Üstelik maçın özetini seyreden normal zekalı birinin anlayabileceği pozisyonları savunmak için.
İddia güzel. Rakip takımdan arkadaşını rencide etmeden kızdırabilmek de. Ama stadyumlara baktığımızda artık bu pek mümkün değil. Şeref locasında kulüp yöneticileri birbirleriyle karışık otururken, sıradan seyirci vahşi hayvanlar gibi tel örgülerin arkasında; polisin, güvenliğin, kameraların gözetiminde; her an insanlıktan çıkması mümkün olduğu endişesiyle. Birbirine düşman, yana yana gelemeyecek, oturamaycak, birlikte maç seyredemeyecek insanların iddiası, futbolun sosyalleştirici yanı kaldı mı? Artık birbirimizden nefret etmemize sebeb olacak ya da artık o noktaya gelmiş bir oyunun oynanması mantıklı mı? Futbol taraftarlığı kişiliğimizin tek varlık nedeni olarak kaldıysa, ona yapılan saldırıyı kişiliğimize yapılmış bir saldırıyı olarak anlamaya başladıysak, bir yerde yanlış var- kapatalım stadyumları. Kapatalım, bunun bir oyun olduğunu hatırlayana, kazananı tebrik edebilecek, kaybedeni rencide etmeden kızdırabilmeyi becerene kadar da açmayalım.
Futbol neticede ekranda, sahada seyredilen soyut bir şey, spor değil. Seyirlik bir oyun. Normal bir insanın 90 dakika koşarak spor yapması, mücade etmesi beklenen/makul bir şey değil zaten. Maç seyretmek sporla ilgilenmek değil. Bir iddiayı takip etmek, futbol endüstrisine gönül vermek, kulüplerin kasasını doldurmasına yardım etmek. Bu kadar özverinin üstüne bir de seyredeni insanlıktan çıkarıyorsa artık bunun üzerinde düşünmek lâzım.
4 yorum:
Helal!
sağolun:))
son zamanlarda okuduğum en doğru yazı enis, eline sağlık. sağolasın, varolasın. :)
Çok teşekkürler, sağol WR:))
Yorum Gönder