29 Ocak 2018 Pazartesi

25




 "Ne düşünüyorsan o'sun", "Düşünüyorum öyleyse varım" dan bir tık ilerde. Düşündüğüm bir şey var ve onunla, ona yüklediğim anlamla varsın.
Düşünceye yüklediğin anlam, bir duyguyu ve hâli de barındırıyor. Bu anlamda düşündüğüm şeyle alışverişim olmuş bitmiş bir şey değil, devamlılığı olan bir şey. Ona yöneldiğim sürece. Denebilir mi acaba?

Heidegger “ Dasein anlamak suretiyle ne olabiliyorsa hep o olarak var olur.” Varlık ve Zaman sh.357 diyerek meseleyi ontolojik bir zemine taşır. Buradan dönüp de Mevlâna’nın cümlesini okuduğumuzda anlam birden farklı bir derinlik kazanıyor. Hedegger’in sahih varlık olarak adlandırdığı dasein anlama ile (ihtimam göstermeklik, söz ile) var oluyor.

Bundan sonra yapılacak şey, düşünce ile anlama arasındaki ayrım üzerinde durmak olmalı. Bunun içinde “Ne düşünüyorsan o’sun” un metnine ve metinde kullanıldığı anlamı bulmak gerekiyor.

Düşünme genelde anlamadan önce yer alan bir kavrammış gibi duruyor ilk başta. Fakat anlaşılmış bir şey üzerine de düşünülebilir. Meselenin gelecekte alacağı şekil üzerine anlama açık bırakılabilir. Tabii bir de düşünmenin nasıllığı var. Bir hâlin penceresinden neşenin, öfkenin vs düşünülebileceği gibi, ya da tamamen formel bir düşünmeden de söz edilebilir. Buna ek olarak anlamanın düşünmenin bir sonucu olduğu ekliyelim ilerde kurcalamak üzere.

Hiç yorum yok: