Düşünceye yüklediğin anlam, bir duyguyu ve hâli de
barındırıyor. Bu anlamda düşündüğüm şeyle alışverişim olmuş bitmiş bir şey
değil, devamlılığı olan bir şey. Ona yöneldiğim sürece. Denebilir mi
acaba?
Heidegger “ Dasein anlamak suretiyle ne
olabiliyorsa hep o olarak var olur.” Varlık ve Zaman sh.357 diyerek
meseleyi ontolojik bir zemine taşır. Buradan dönüp de Mevlâna’nın cümlesini
okuduğumuzda anlam birden farklı bir derinlik kazanıyor. Hedegger’in sahih
varlık olarak adlandırdığı dasein anlama ile (ihtimam göstermeklik, söz ile)
var oluyor.
Bundan sonra yapılacak şey, düşünce ile anlama arasındaki
ayrım üzerinde durmak olmalı. Bunun içinde “Ne düşünüyorsan o’sun” un
metnine ve metinde kullanıldığı anlamı bulmak gerekiyor.
Düşünme genelde anlamadan önce yer alan bir kavrammış gibi duruyor ilk başta. Fakat anlaşılmış bir şey üzerine de düşünülebilir. Meselenin
gelecekte alacağı şekil üzerine anlama açık bırakılabilir. Tabii bir de
düşünmenin nasıllığı var. Bir hâlin penceresinden neşenin, öfkenin vs
düşünülebileceği gibi, ya da tamamen formel bir düşünmeden de söz edilebilir. Buna ek olarak anlamanın düşünmenin bir sonucu olduğu ekliyelim ilerde kurcalamak üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder