9 Ekim 2007 Salı

Eşitlik üzerine

Bir çok düşünür, filzof insanlar eşittir der . Gene Kanun önünde herkes eşittir der adalet. Eşitlik fikri herkesin zihninde bir yerde vardır ama bir temenni olmaktan da öte gidemez. Temennidir, çünki insanlar etraflarını kendilerine göre değerlendirir. Onlar diğer insanlarda gördükleri farkları artı yada eksi olarak kabul eder. Mesela falan kişi benden uzundur, fakirdir yada zenginir; cahildir yada akıllıdıdır ve liste uzar gider. Her özellik bir farka işaret eder. Neticede, insana göre kendisi dünyanın merkezidir.

Bu özelliklerin hepsi bir ayrılığa işaret eder. Oysa eşitilk fikri insanlık üzerindir, toplayıcıdır birleyicidir. İnsanda var olan öz üzerinedir. Bu öz ise hiç bir şekilde ayrım kabul etmez , edeni yakar.

Sonlu dünyada Tanrı, insanları sonsuzlukla eşitler. Cahille , akıllı; gençle , yaşlı; zenginle, fakir eşit olur. Paranın ,aklın , sağlığın ,gençliğin hükmü yoktur sonsuzluğun karşısında. Zaman keskin kılıcı ile, herkesi eşitler ve ne kadar insan olabildiklerini yada ne kadar balçık kaldıklarını ortaya çıkarır.

Ve der ki: Bu da Allahın kulu, bu da, posta pulu değil ya

Hiç yorum yok: