25 Ocak 2010 Pazartesi

Yaradılanı severiz yaratandan ötürü - yeniden

"Eyaz, kibir korkusundan çekinirdi de onun için temkini, pek kuvvetli bir hale gelmişti." 238/6

"Yaradılanı severiz yaradandan ötürü" yü iddia olarak mı? bir sonuç olarak mı düşünmek doğru olur?

İddia illa bir slogan mantığıyla söylenmiş, içi boş bir tavrın niyeti olmayabilir. Bir yola çıkış niyetinin ifadesi olabilir belki. Ama niyet olarak değil de sonuç olarak dillendirildiğinde (içi doldurulmadığında) içi boşalan bir ifade oluyor.

Sonuç olarak söylemek bir yerden gelmekliği, bir bütünden bakabilmeyi ifade ediyor. Çile içinden geçmiş ve hala çile içindeki uyanık bir gönlü/aklı ifade ediyor. Burda sonuç bir yoldan geliş manasında, bitirilmiş bir yolculuk değil. Her an tekrar yeniden ifade edilmesi gereken bir duruştan bahsediliyor. Sonuç geçmiş yolun ifadesi anlamında - burdan, şimdi bakıldığında ama bitmiş, bitirilmiş bir serüven manasında değil. Bu manada (sonuç olarak söylemek) yolda oluş bitirilmemişlik, yanılabilir faniliğe açıklıklığı da içinde barındırıyor. Cümleyi bu şekilde yorumlamak söyleyeni kutsallaştırmayan bir ifadeye bizi götürüyor. Kutsal insandan, hayatın getirdiklerine karşı bütünden bakmaya çalışan mütevazi insan-ı kamile geçiş.

Zor olan, tersine çevrilmiş gibi duran yaratılan sevilmeden yaratana (yaratanı sevmeye) bir kapının açılıp açılmayacağı. Henüz görebildiğini sevemeyenin önce görmediğini sevmesi oradan gördüklerine dönerek onları sevmesi, bütünlüklü bakışını tamamlamasının mümkün olup olmadığı. Belki bir işrak olarak mümkün ama metadoloji, emek harcama, çile açısından bir soru işareti.

?

Hiç yorum yok: