29 Mayıs 2013 Çarşamba

Fetihten işgale

Akaretler'deki dönüşüm, Tarlabaşı'ndaki değişim, Galataport, Geziparkı'nın Taşkışla Avm'sine dönüşmesi, Emek sinemasının yıkılması ve Demirören'in avmsi, Beşiktaş'ta küçük işyerlerinin el değiştirmesi bölgenin halktan temizlenmesi projesinin işaretleri olarak gözüküyor.

Fethin sene-i devriyesinde İstanbul bir işgalin eşiğinde. İstanbul gibi bir tarihi şehrin kimliği/tarihi dokusu korunarak, şehir merkezinde nüfus yoğunluğu arttırılmdan, şehrin merkezi eski şehrin dışına kaydırılmalıydı. Fakat eski şehrin rant imkanları buna müsade etmedi ve geri dönülmez bir noktaya geldik. Artık şehir avm ve rezidans insanının işgalindedir.

Bu noktadan sonra şehrin tarihi merkezlerine şehir halkı ancak avmsinden fast food yemek, sinemasına gitmek ve vitrinlerini seyretmek için izin verildiği ölçüde inecektir. Şehir halkı bu yerlere kapitalizmin arzuladığı mutantlar olarak inebilecektir.

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Neyimiz varsa iyi ve güzel yitiriyoruz yavaş yavaş...

Enis Diker dedi ki...

Rakkamları teyyit etmedim, ama duum şöyle:
new york'taki avm sayısı 7, paris'teki sayı 5,berlin'deki avm sayısı 3, tokyo'daki sayı 22 adet- İstanbul'daki avm sayısı: 93

Türkiye çapında avm sayısı (347) müze sayısını (295)

Rakkamlar yoruma gerek bırakmıyor. Tarihi bir kenti Dubaileştirdik.

Unknown dedi ki...

Rant, koruma ve kollama duygusunun önüne geçmişse bu rakamlar şaşırtmıyor...kendi çıkarını her şeyin üzerinde gören bir düşünce sistemi için harcanamayacak hiç bir değer yoktur, yazık sadece yazık...