Hakikat derdi bir özgürlüğün kullanılmasıdır. Bir düşünceyi haklılandırmak için yapılan düşünmeyi kastetmiyorum. O düşüncenin haklılığını askıya alarak düşünmeyi kastediyorum. Burada sorulan soru “bu düşünce gerçekte doğru mudur?” ya da “haklımıdır” değil, “bu düşüncenin doğruluğunu/haklılığını düşünmeliyimdir”. Sorunun görünüşüne uygun muhtemel cevabı arama ya da tasdik mekanik bir haklılandırmadan öteye gitmiyor. Yanlışlama/doğrulama ötesinde bir düşünmeye zemin açmak, düşünülecek konu hakkında özgür bir istence sahip olma konusunda insiyatif almak, sorunun dayattığı cevaptan bir adım geri adım atmak. Birisi söylediği için, herkes öyle düşündüğü için, olayların doğal akışının, sağduyunun öyle gerektirdiği için değil. Bütün bu nedenselliklerin dışında, sadece hakikat için düşünmeye karar verilebildiği için, düşünme edimi, neticesi yanlış da olsa doğru da olsa özgür bir düşünmenin, hakikat derdinin ürünü. Bu, bir nedenselliğin ürünü değil, özgür düşünme konusunda insiyatif alıp almama konusunda yapılan şeçim. Özgürlük başlangıçta alınan insiyatiftle gerçekleşiyor.
Böyle bir insyatif almayla nedensellikten oluşan karamsarlık aşılabilir mi bilemiyorum. En azından bir kösede dursun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder