Peki ama o zaman dinlediğimiz şey ne?
*Sesin bizim için (/ve diğer tüm canlılar için)
işlevsel bir özelliği var: iletişim. Üzerinde çok fazla düşünmedim ama müzikte iletişim kaygısı yok gibi. Belki bandolar, sözsüz marşlar bir şeyler
anlatmakta. Moda bir tabirle müzik de bir oyun olabilir mi? Fark edilmek için dikkat isteyen, her yorumda rota
belli olsamasına rağmen yorumla hep yeni bir şeyler söyleyebilen bir oyun.
*Müzik dinleyicisini amaçsız bir beklentiye sokuyor.
Melodi nereye gidecek, devamlılık, bütünlük nasıl sağlanacak. Diğer yandan temel
içgüdülerinden birinden kurtarıyor, hayatta kalma dürtüsü (/ve ona bağlı
dünyaya dikkat kesilme) paydos yapıyor. Belki iletişimin dışında
kalışından. Sakinleştirici olması bundan belki.
*Mesela bir resim birine benzeyebilir; halamızı,
dayımızı çağrıştırabilir. Oysa bir müzik ancak bir başka müziğe
benzeyebilir.
Müzik üzerine düşünmek gittikçe dolanan bir yumağa
benziyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder