1 Mart 2016 Salı

Kendini bil?

Kendini bilme dendiğinde ilk akla gelen zaaflarını tanıma.  Fakat zaaflar da kendiliğinden ortaya çıkan şeyler değil. Bir olayın, durumun gerçekleşmesi lazım ki kişi o olay karşısında verdiği tepkide kendini görebilsin.

Bu yetiyor mu? Sanırım yetmiyor, çünkü kendini takip eden, eleştiren açık bir bilince, niyete de ihtiyaç var. Olaylara verdiği tepkileri eleştirecek, ders çıkararak değiştirmeye, iyileştirmeye  yönelebilecek bir bilinç.

Bu da yetmiyor sanırım. Tüm bunlardan bir proje çıkaracak bir akla, bunu işleme koyabilecek bir hafızaya ve iradeye de ihtiyaç var. Bu hafıza kendini  projeyle uygunluk konusunda yeni olaylar karşısında değerlendirebilmeli aynı zamanda. Kendini bilme bitmeyen dinamik bir süreç, sürekli bir oluş. Bir olmuş bitmişlik değil.

Kendini bilmek bu anlamda hatalarından öğrenmek bir yerde.

Kendini bilme macerası zaafları tanımanın yanında sınırlarını bilme, tabiatını öğrenme ya da yetenklerini sınama vs. olarak da açıklanabilir belki. Zaaflar içinse şimdilik kaba taslak bunlar yazılabilir herhalde. 

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Faniliğini bilme, bakışının anda sınırlılığını sonluluğunu...

Enis Diker dedi ki...

Bu daha doğru. Bilincin akışı, insanı kendini farkında oluşu açısından düşünmeye çalışmıştık. Yorum için teşekkürler