21 Şubat 2010 Pazar

Sükûn?



* Terbiye edici ve yönlendirici bir sebeb olarak düşünüldüğünde olduğu gibi/göründüğü gibi olan'dan aşka giden yolda (eğer böyle bir yöneliş, akış, sebeb sonuç bağı, beraber değişme varsa) ilk verdiği netice sükûn olmalı. Hilmi Ziya Ülken'in kitabında virtüel sezgi başlığında açıkladığı değişmeyen şuur ile (dönüştürücü bir etki olarak) bütünlüğün kavranışı da bir ikinci, (oluştan, duyguya/hale dönüştüren) anahtar olarak düşünülebilir belki.

*Sükûn bizi mutlaklığın kapsına götürüyor ama mutlakla bağ kurmayı sağlamıyor. Sükûn'u sağlama açısından aslında bir çok pratikte aynı kapıya çıkarıp sükûn'u sağlıyor. Meditasyon içeren pratiklere karşı üstünlüğü içinde (şartsız) ahlâki ve sosyal bir söylemi de taşıyor oluşu. Muhtemelen bu onu sükûn'un kapısında bırakmıyor. Bu belki de değişmeyen şuurun beslenmesi ya da sürekli canlı tutulmasını sağlıyor.

*Aşk sükûndan/bütünlük hissinden nasıl oluyor da insanlığa dönüşün bir yolu halini alıyor. Bu dönüş farklılık hissinden bütünlüğe dönüş mü? Bütünlüğe dönüş farkların kaybolması mı? Bütünlük hissi tekil bir aşktan nasıl doğar ve oradan insanî bir görünüşe döner?

*İlke olarak var olan ve bir şey vaat etmeyen bir düstur olarak alındığında, yani şartlı olmayan, karşılığı/mükâfatı olmayan bir düstur olarak şartlı dinî/ahlâki emirlerden ayrı duruyor.

*Bütün şartlı bağları koptuktan sonra bir tek aşk bağı üzerine, bir tek sevememek/sevgiyi kaybetme korkusunun şartına bağlı kalarak fanîliği üzerinden (ki bu da olmazsa fanîlik bağının kopması söz konusu) aşka döndüğü söylenebilir mi? (Kendiliğinden yapıyor olmadığına dair inancı korumak, halin mutlak'a sahipliğini mutlağ'a teslim edip hürmetle bir adım geride durmayı da ekleyerek)

*Çilenin, sabrın (klasik sanatların birer sabır eğitimi olması, aynı zamanda metot olmasını paranteze alarak) sükûn ve orada değişen bütün içinde değişmeyen şuura dönüş üzerinde durmak gerekir mi?

*Kasdettiği gibi olanın bunu bir bütünden bakarak yaptığını, bütünden yaptığını iddia edebilir miyiz? Tek tek olaylara baktığımızdan bu bütünde bağlı olması şart değilmiş gibi görülüyor. Tek bir konu üzerine verilmiş hükme bakarken bir rastlantı eseri, rastgele verilmiş bir hükmün neticesi de olabilir.


Taslak...

resim devinart tan

Hiç yorum yok: