4 Aralık 2016 Pazar

13


"Sen düşünceden ibaretsin" 

Düşünce akıl olmadan var olmaz.

Akıl karşıtları insanın sorumluluk almasını, hüküm vermesini engelleyecek şekilde akıl karşıtlığının alanını genişletiyorlar. İnsan iyiyi kötüden ayırt edemez, ahlaki sonuç çıkaramaz hale geliyor. Kesinlik iddiası, her şeyi bildiğini iddia etme ise başka bir şey. Bu akıldan sorumsuzluğa kaçış.

Düşünce ise dil ile mümkün. Adlar, kavramlar, yüklemler... Dilin dışında bir alan yok mu. Var; jestler var dile gelmeyen. Estetik tecrübe var, sözsüz bir müzik eserinin etkisi. Dile getirildiğinde hep eğreti ve eksik kalan. Seyir var; amaçsızca kırları, denizi seyretme (bu arada yaptığı şeyin, nerede olduğunun farkında olma ile). Eylem, iş, amel, sorumluluk akla muhtaç.

Aklın(/düşünce?) sınırı bilincin sınırı bir yerde, bilincin ötesinden söz etmek, düşünmekse mümkün değil

3 yorum:

N.Narda dedi ki...

Akıl karşıtları ya da cahillige övgü....

Enis Diker dedi ki...

Kendileri sorumsuz ve kurtulmuş var saymayı seviyorlar :)

N.Narda dedi ki...

Pişkin pişkin hem de.