18 Aralık 2007 Salı

İnsanlık Bilgisi :) ya da bu bana ders olsun


Eskiden ilkokularda hayat bilgisi diye bir ders vardı. Yaşı müsait olanlar hatırlar. Hayal gücümüzü biraz zorlasak ve hayat bilgisini , insanlık bilgisi olarak değiştirsek :)

Eğer bir insanlık bilgisi olsaydı konusu ne olurdu?

Bir çok fikir ileri sürülebilir : Dünyaya bakış açılarımıza , içinde bulunduğumuz külterel gruplara,cemaatlere , geçmişimize bağlı olarak farklı cevaplar verilebiliriz. Mesela cevaplar insan davranışlarını düzenlemek olabilir, insanı mutlu kılmak olabilir, insanın bu dünyadan daha çok haz alması olabilir. Maksat insanı tanımak, değiştirmek, terbiye etmek , bugünkü halinden daha ileri bir noktaya getirmek. İki günü arasında iyiye,güzele doğru bir fark ortaya çıkarmak

Her halükarda konu insan ve insan odaklı olmak zorunda.

İnsanların daha iyi bir hayat sürmesi uyuma ve ahenge bağlanabilir. Yada hazza

Verilecek cevaplardan biri uyumdur, dengedir ama neyle uyum ,varolanla , akıp gidenle elbette. Ya var olan denge kötüye akan bir denge ise ve içine aldığı, parçası yaptığı insan bu kötü ve ahenksizden yanaysa?


Bir uvzun parçası olmak, kulanmak ,kullanılmak, varolmak ; sorgulamadan, sıkıntı duymadan , rahatsız olmadan. Hayatı belli kuralların,yasaların,düzenin arkasına saklanarak yaşamak yada her anı sorgulamak ,hakkını vermek için kendini olayları didiklemek , olaylarla terbiye olmak, yeni dengeler aramak.


İnsanlık bilgisi belkide basitçe düşülürse bir ayak diremedir, karşımızdakinin bir insan bir can olduğu konusunda ayak diremek. Hiç kimsenin mükemmel olmadığı (en azından biz beşer için :)) ve yaratılmadığına göre bu bilincin her zaman çalışması beklenemez ancak bir alışkanlığı kazanmaktan söz edilebilir.


İnsan olmanın hazır bir reçetesi yok kanatimizce. Erdemelerin çeliştiği anlarda ( Sabırla, kötülüğü engellemek gibi) her olayın hakkı farklı olduğuna göre hazır reçetelerden ziyadae sonsuz pratiklerin keskinleştirdiği bir reflekse ihtiyaç vardır. O anın hakkı neyi emreder, bu pratiklerin neticesinde ortaya çıkar. Burada bir yumuşak huylu, sabırlı bir terbiyeciye, bir örneğe insan olamak derdindeki insanın ihtiyac vardır. Velhasıl insan olmak zor iş

Ders almak, geri dönebilmek, kendini sorgulamak şeklinde. Meşhur hikayedir Temeli asmaya götürmüşler, son sözünü sormuşlar, bu bana ders olsun demiş.

Sabır, tahammül yalnız başına çok zor bir şey. Burada toplumdan uzaklaşmış zahitlere/keşişlere hak vermemek mümkğn değil. İnsanlık tek bir erdemle de reçetelenemaz. Sabır , mutlaka sevgi ve merhametle beslenmek zorunda. Sabrın bir yerlerden beslenmesi şart, tek başına yaşayacak gelişecek bir bitki değil.

İnsanlık bilgisi ilke olarak genel ve tüm insanlanalara yönelik olmalıdır. Belli kişilere , gruplara, mala mülke göre seçici olamaz. Tüm insanlığa karşı eşit ve adil olamak zorundadır.

Hiç yorum yok: