20 Haziran 2009 Cumartesi

Vaktin oğlunun gelecek beklentisi ?

Yazıdan anlayabildiğimizi toparlamaya çalışırsak :)

Tutunmak her zaman eğreti, ve tutunduğumuz herşey her daim geçici olduğundan eğreti. Beklemek zamanı bize hissetiren, tutunacağımız şeyi bekleten ve onun eğretiliğini de kederle bize hatırlatan.


Vaktin oğlu üzerine fikir yürütmeye kalkarsak herhalde (mantıkla ve dışarıdan) eğreti olana tutunmayan ve beklemeyen olmalı. Aklı ilerde bir zamanda olan nasıl bu anı yaşarda anın efendisi olur ki.

Ya da biz projemizsek, yarınımızsak bugün neyiz? Bugüne ve yarına yayılmak, zamana yayılmak belki cevab. Geleceğin bugüne vuran gölgesi?

Bu günle yarını bağlayan proje ya da normlar, bir yerden bakabilmek; rüzgarda savrulmak değil. Anın surprizine karşı ise esnek , eşikte, eleştirel olmak

Yarından ümit bir vakit beklentisine, inancına bağlı. Vakti olduğuna imana. Tembellik ve erteleme değil de bir akış içinde olmanın verdiği alışkanlık diyelim. İyi şansa, çalışmaya, iyi niyete de inanç aynı zamanda. Beklentileri çekip aldığımızda iyi niyeti ayakta tutan şeyin kendi özümüzün ,ne olursa olsun, zarar görmüyecek bir şey olması olabilir ni acaba ?

Bilemiyorum...

Hiç yorum yok: