19 Kasım 2009 Perşembe

Dinle !



Dinle !

Ayrılıkların derdini; bir baba evinin huzurunu, bir dost sohbetinin neşesini, belki de hakikati(mizi) hatırlatan şeylerin/hallerin tümünü. Bizi bize anlatan/hatırlatan sesleri açık bir yürekle dinle.

Dinlediğimiz şey bazen bakışımızı, duruşumuzu düzelten; ufkumuzu genişleten bir bilgi verir. Bazen de bir hali geçmişin bir halini hatırlatır. Verdiği şey bizim dışımızdan bir olay, bir geçmiş olsa da etkisi bize yöneliktir, anlatılan şeyin gayesi bizizdir.

Dinlemek görmektir, kavramaktır aynı zamanda , değer vermektir . Dinlenene açık olmaktır, söylecek şeyi olduğunu kabullenmektir.

Bizden yola çıkarak dinlediğimiz/anlayabildiğimiz, hatıralarımızı varlığımızı katttığımız için söze söylenen bir aittir. Neticede söz dinleyen herkesindir, herkese göre farklı neticelenebilsede.

3 yorum:

beenmaya dedi ki...

dinlemediğimiz, dinlemeyi bilmediğimiz için değil mi zaten bu iletişim kopukluğu, bu tekbaşınalığımız...

Enis Diker dedi ki...

Dinleyenin kulağı, anlatanın derdi
bir oldu mu dinleyende dinlenende kalmaz

beenmaya dedi ki...

iyi bayramlar
sevgiler selamlar :))