Henüz oturmamış bir konu olarak "gerçek zaman"* hakkında notlar:
* Gerçek zaman "olduğu gibi görünenin..." zamanında yayılır (?)
* Gerçek zaman kendisinden hakikatin istenmediği zamanda da bir hâl olarak yaşamalı (ki istendiğinde hakikati talep edebilir bir şekle bürünebilsin)
*"Olduğun gibi" de sanki bir gerçek zaman talebi var. Fakat bu talebi hayat her an istemiyor. Bir sorunla karşılaştığında bir çözüm olarak istiyor.
* Bir problem gibi gözüken boş zamanı - yani olduğun gibi görünmenin talep edilmediği sıradan hayatın aktığı zamanı, (can sıkıtısının zamanını) - gerçek zamanla bütünleyen ve yekpare bir zaman haline getiren nedir? Bir hâlin sürekliliği mi? Edeb/aşk?
* Gerçek zamana gerçekliğini veren onun doldurulması ile alakalı ise, yekpare zamanı (iyi kötü belli bir seviyede tutturulmuş) bir hâlin sürekliği olarak tanımlamak daha mı doğru olur acaba?
---
Güzelin Güncelliği - Gadamer sh.64 festival zamanı (nı gerçek zaman (kutsanan, doldurulan, doğal bir şekilde katılınılan) olarak tanımlası) üzerine söylediklerinden yola çıkarak
4 yorum:
Tam da "zaman" üzerine düşünmeye başlayacaktım... :)
Zamanın tek başına bir anlamı yok gibi gözüküyor, içini doldurduğumuz şekliyle bir anlam kazanıyor gibi.
Yorum için çok teşekkürler efendim
her yeni ol'uş zaman. kün'lenme hali. ol'uş'u fark etme, zamanı farkındalık ya da tam tersi zamansızlığı, bu nokta işte, an ya da yekpare zaman. ol'uş'u her an fark etme mümkün mü, yakalama? yakalayanlara sormalı...
Zamanı yakalama işi ya da zamanın oğlu olma bir tecrübe işi sanıyoruz. İçinde pekçok şeyi barındıran bu tecrübe muhtemelen eleştiriye açık olma, kendini takip edebilme, hakikat derdi gibi, başkalarını kendine önceleme gibi unsurlarla bitmeyen bir olgunlaşma süreci aynı zamanda. Doğrusunu dediğiniz gibi eminlik yurdunun sakinleri bilir. Bize işin dedikodusu düşüyor :)
Yorumunuz için çok teşekkürler
Yorum Gönder