Birgün akrebin biri, nehrin öbür yakasında kalmış yavrularına kavuşmak için kurbağaya ricacı olur.
Kurbağa akrebe der ki "geçiririm de - bu iş, canıma kast etmeyeceğine söz verirsen ancak olur"
Kardeş bizim zararımız bir kendimize, bir de anca kulağı delike ehlinedir, sözümüz aşkla doludur
Kurbağa, sırtında akrep atlar taştan taşa, aşka gelir akrep atar nara sesi tastamam alemi doldurur
Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür
Kararı kalmaz kurbağanın, "sen bensin ben sen" der de yakasını yenini yırtar
Kim kurbağa kim akrep ne farkeder, kurbağa da akrep de aşk nehrine atlar
28 Aralık 2011 Çarşamba
24 Aralık 2011 Cumartesi
Ne yapayım ben böyleyim
"Ne yapayım ben böyleyim" bir mazeret midir?
İnsanın bir teselli olarak kendisine söylediğinde anlamı olan bir şey. Düzeltici bir hareket olarak kederden kurtulumak derdiyle, kötü durumdan dikkati alıp ileriye bakmak açısından bir silkinme belki. Sınırlarını tekrar çizmek o sınırlar içinde tekrar başlamak ya da durumu, hâli herneyse kabullenmek.
Başkalarının hakkı hukuku üzerinden, bunları çiğnemeye yönelmiş bir uslup söz konusuysa iş değişiyor. Bu hem yöneldiği kişinin hukukunu çiğnmek oluyor, hem de hareketi meşrulaştıracı bir anomiyi geliştiriyor.
Uslup sorunlarına öfke kontrolsüzlüğü, boş bulunma gibi mazeretler üretilebilir. Bunlar, daha sonra tamir edici bir tavır sergilendiğinde dikkate alınabiliecek mazeretlerdir. Bozuk uslubu mazur göstmekten ziyade kötü sözün sahibinin de insan olduğu, hata yapabileceğinden yola çıkılarak; kabahati insani eksiklile bir arada görebilmek. İnsanî mazertlerin işlerliği ise bir özre muhtaç her zaman.
İnsanın bir teselli olarak kendisine söylediğinde anlamı olan bir şey. Düzeltici bir hareket olarak kederden kurtulumak derdiyle, kötü durumdan dikkati alıp ileriye bakmak açısından bir silkinme belki. Sınırlarını tekrar çizmek o sınırlar içinde tekrar başlamak ya da durumu, hâli herneyse kabullenmek.
Başkalarının hakkı hukuku üzerinden, bunları çiğnemeye yönelmiş bir uslup söz konusuysa iş değişiyor. Bu hem yöneldiği kişinin hukukunu çiğnmek oluyor, hem de hareketi meşrulaştıracı bir anomiyi geliştiriyor.
Uslup sorunlarına öfke kontrolsüzlüğü, boş bulunma gibi mazeretler üretilebilir. Bunlar, daha sonra tamir edici bir tavır sergilendiğinde dikkate alınabiliecek mazeretlerdir. Bozuk uslubu mazur göstmekten ziyade kötü sözün sahibinin de insan olduğu, hata yapabileceğinden yola çıkılarak; kabahati insani eksiklile bir arada görebilmek. İnsanî mazertlerin işlerliği ise bir özre muhtaç her zaman.
18 Aralık 2011 Pazar
Hz. Mevlâna'nın Şems-i Tebrizi hz.lerine büyük muhabbeti var. Adına bir büyük Divan-ı Kebir'i adamışlar. Onun Şems'de gördüğünü görmekten aciziz.
"Sadece Şems yoktu" demek bir rütbe tenzili. Uslüp şöyle diplomatik bir uslup da değil: Efendim Şems bir ummandı, büyük veliydi, ama onun yanında Hz. Mevlâna'nın başka yoldaşları da oldu.
Tarihte daha evvel Şems'e karşı olanların yaptığını bu devirde tekrarlamayacağız. Tekrarında ısrar edilen bu söylemi mantıklı bir gerekçe ortaya konmadıkça paranteze alacağız.
"Sadece Şems yoktu" demek bir rütbe tenzili. Uslüp şöyle diplomatik bir uslup da değil: Efendim Şems bir ummandı, büyük veliydi, ama onun yanında Hz. Mevlâna'nın başka yoldaşları da oldu.
Tarihte daha evvel Şems'e karşı olanların yaptığını bu devirde tekrarlamayacağız. Tekrarında ısrar edilen bu söylemi mantıklı bir gerekçe ortaya konmadıkça paranteze alacağız.
10 Aralık 2011 Cumartesi
Hayat?
Derin kuyuların serinliğini seyretmek, seyredip de sarhoş olmak
Kibrit kutusundaki sineğin pencersinden Harut'la Marut'u duymak
Kibrit kutusundaki sineğin pencersinden Harut'la Marut'u duymak
9 Aralık 2011 Cuma
..
Havalanmak için açılmış kanatlar kaskatı
Kalmadı insanı taşımaya artık yerin takatı
.
Kalmadı insanı taşımaya artık yerin takatı
.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)