Birgün akrebin biri, nehrin öbür yakasında kalmış yavrularına kavuşmak için kurbağaya ricacı olur.
Kurbağa akrebe der ki "geçiririm de - bu iş, canıma kast etmeyeceğine söz verirsen ancak olur"
Kardeş bizim zararımız bir kendimize, bir de anca kulağı delike ehlinedir, sözümüz aşkla doludur
Kurbağa, sırtında akrep atlar taştan taşa, aşka gelir akrep atar nara sesi tastamam alemi doldurur
Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür
Kararı kalmaz kurbağanın, "sen bensin ben sen" der de yakasını yenini yırtar
Kim kurbağa kim akrep ne farkeder, kurbağa da akrep de aşk nehrine atlar
8 yorum:
Böyle bitmezdi belki bu hikaye; ama dilsitan da, gönül çeldiren de bir erbabı gönül ise böyle biter.
Ne kadar etkileyici aktarmışsınız.
Gönlünüz dert görmesin.
Efendim, arasıra eski hikayeleri elden geçirmek lâzım:)
Yorum için teşekkürler..
Ben de hikayeyi başka biliyordum ama bunu da eklemek lazım dağarcığa:)
:)) yeni bir versiyon denedik 0.2 versiyon oldu:))
Aşk akrebi akrepliğinden etmişse işte böyle güzel biter hikâyeler...
hem aşığım hem de huyum neyse onu yaparımların gerçek aşkla pek ilgisi olmasa gerek, çok sevdim hikâyenizi ,
gönlünüze sağlık...
Çok teşekkürler Mukadder hn. :) Aşıkın maşuktan bakan bir çift gözü olsa gerek ki onu olduğu gibi bırakmyan:)
hikaye bizi tatlı bir şaşkınlığa sevk etti:D
Eline, kalemine sağlık
Çok teşekkürler Kalli :) Beğendiğize sevindik :)
Yorum Gönder