13 Temmuz 2013 Cumartesi

İyi bir Mevlâna filmi neden yapılamaz?

.


İyi bir Mevlâna filmi neden yapılamaz?

Geçen hafta kanallardan birinde yeni çekilmiş bir Mevlâna filmi vardı. Televizyon filmi formatında hazırlanmış. Oturdum seyrettim. Doğrusu ne anlatacaklarını, konuyu nasıl bağlayacaklarını merak ettim. Bir tv filmi için epeyi emek sarf edilmiş, dönem dekorları/canlandırmaları yapılmış, animasyonlar eklenmiş. Oyuncular çok tanınmış değildi, ama ellerinden geleni yapmışlar. Bütün bu iyi niyetlere rağmen son zamanlarda oluşan Mevlâna filmi klişesini aşamamışlar.  Mevlâna filimlerinin bir klişesi oluştu; günümüzde yaşanan bir aşk hikayesi ile Mevlâna’nın hayatını harmanlamak, filmin sonunda ise günümüzdeki aşk hikayesini mutlu bir sonla, hidayetle bağlamak. Klişe Şems’le Mevlâna’ nın tanışması ile Şems’in ölümünde doruk yapıyor. İyi kötü bu beklenti  yaratılıyor. En sorunlu kısımda burası oluyor, senaristler(/romancılar) böyle bir sahnelere diyalog yazmakta zorlandıklarından işi Divan’ı Kebir’den alıntılarla, kendilerinin tasavvuftan anladıklarını özetlemekle aşmaya çalışıyorlar. Böylece birbirinin kopyası senaryolar(/romanlar) çıkıyor.

Tasavvuf gibi çetrefil bir konuda yanlış bir şey söylemek endişesi de var galiba. Konunun zorluğu ona nüfuz etmeyi de güçleştiriyor. İşin ticari yanı zaman açısından da insanları sıkıştırıyor olabilir.
Bu klişe içinde iyi bir film yapabilmek için olağanüstü diyaloglara ihtiyaç var sanırım. Bu belki görsellikle desteklenebilir. Fakat klişe gene de aşılmış olmaz.

Bana kalırsa iyi bir Mevlâna filmi için, (ya da Mevlevîlik için) bu klişenin dışına çıkmak gerek. Mevlâna’nın hayatının, tasavvufi düşüncelerin, bir aşk hikayesinin baskın olmadığı, belki de hiç olmadığı, ufak tefek göndermelerle filmin karakterini belli ettiği bir senaryo olabilir. Gene bana kalsa (ki benim boyumu aşan bir mevzu) zaman zaman Galata Mevlevihanesinin bahçesinde dolaşan, daha çok köprü altı çocuklarıyla haşır neşir olan Nohut adında bir kedi üzerinden bir senaryo düşlenebilir :)

Mevlâna filimleri, romanları ilgiyi canlı tutması açısında faydalı. Fakat yarattıkları klişeler ile de sınırlayıcı. Tasavvufi düşüncenin günümüz  için canlı ve gerçekçi bir ifadesinden söz edebilmemizi engelliyici. Günlük hayat için gerçek dışı kalıplarıyla aşılması gereken bir durum.

Hiç yorum yok: