20 Kasım 2012 Salı

Kem söz



Evvelsi akşam, Gölpınarlı Dede'ye edilen galiz küfrü duyduk, üzüldük. Bir başkasının

hizmetini bir niyete bağlamak, küçük görmek ve küfrederek anmak en hafif tabiri ile sui 

zandır. Hoş olmamıştır. 



Temsilin de bir ciddiyeti vardır ve bu ciddiyet artık yerle yeksan olmuştur. Adı geçen kişi, 

bizim için artık bu  camiayı temsil edenler arasında anılmayacaktır vesselam. 

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Proje Mevlevilik çatırdıyor! Devletin birilerini Mevlevilere sömürge valisi ilan etmişliği söz konusu idi ve bu sözde Mevleviyye çatırdamakta!

Şems-i Tebrizi için düşündüklerini Gölpınarlı üzerinden ifade ediyorlar.

Sömürge Valileriyle tasavvuf projesine ses çıkarmamışlara da veyl olsun!

Selin Gül Benn dedi ki...

Eyvallah; şahit olduk bu çirkinliğe. Doğrusu ben şaşırmadım; iyi de oldu şahit olmamız.
Fıçının içinde ki eninde sonunda dışa sızarmış denir -denildiği gibi de oldu.
Hamd olsun Allah'a.

Selin Gül Benn dedi ki...

Eyvallah; şahit olduk bu çirkinliğe. Doğrusu ben şaşırmadım; iyi de oldu şahit olmamız.
Fıçının içinde ki eninde sonunda dışa sızarmış denir -denildiği gibi de oldu.
Hamd olsun Allah'a.

Enis Diker dedi ki...

Ne kadar da ince bir zemin üzerinde yürüyorlarmış. İnsan şaşırıyor. Bulundukları ortamlardan insan hiç bir koku almaz mı?

Adsız dedi ki...

Söylenenleri kelime kelime not edin, tarih düşün bir kenarda dursun. Bir gün sizleri ve diğer dinleyenleri şahit göstereceğim. Ya çekip giderler, ya en ağır biçimde karşılarına çıkarılır, olduğu gibi görünmeme, göründüğü gibi olmama.

Meseleleri Tebrizli Şems iledir. Abdülbakî Hocayı zayıf halka sanıyorlar. O caferidir değildir kimseyi ilgilendirmez! Hakikatin mezhebi olmaz. Mezheplerin hangi alanlarda geçerli olduğunu bile bilmeden sikke, kavuk, hırka, destar dolaşıyorlar!

Ben hanefiyim. Abdülbaki Hoca benim için Hak Dostudur. Küfürbazlar, edepsizler ise edepsiz ve küfürbazlardır.

Mesnevinin Kabbalaştırılmasına karşı çıkan tek kişi idi Abdülbaki Gölpınarlı. Aynen Tebrizli Şemsimiz gibi!

Sömürge müfettişlerini yakamızdan atacağız, gerekirse bir geleneği yok ilan etmeyi göze alarak!

Tasavvuf toplum mühendisliği değildir. Fütüvvete düşman olan hakikate ve halka düşmandır!

Eleşiriye ise amenna. Kapasitesi olan eleştirsin. Abdülbaki Hocaya çatıp Çilehane Mektuplarını falan savunarak değil!

Adsız dedi ki...

Cumhuriyete çatıp duruyorlar. Ancak "Proje Mevlevilk"e ses çıkarmıyorlar. Bir soğuk savaş projesi olan proje tasavvuf'la kol kola olanlar düşkündür! Hakikatlerini satmaktadırlar!

Bu yüzden ben tasavvıufa karşı şiddetli önyargıları olanlara kızmıyorum. Ne haltlar yendiğini görüyorlar. Kısmen haklılar! İnsanlık adına direniş, hakikatlilik adına direniş olarak tasavvuf nerede? İtiraz edilecek ile değil edilmeyecek ile uğraşanlar nerede?

Bir Mevlânânın yoldaşı Şems'e bile sahip çıkamayanlar neredeler? Yanlışını görseler eleştirsinler, onlar doğrusunu bile görmeden, aramadan sağda solda çarşıda pazarda dönüp duruyorlar!

Tavır almayanların haysiyetlerinden kuşkuya düşerim! Görüntüden ibaretler!

Enis Diker dedi ki...

Celal'i karşılarına çıkan herkesi paylamak, fırçalamakla; geçmişe sövmekle karıştırıyorlar. Celal'in bir hakkı teslim olduğunu, Cemal'len, nezaketle birlikte olduğunda bir yol gösterici olduğunu, insanın ancak bir "nasihat edici" olduğunu ya bilmiyorlar ya da unutuyorlar. Ya da karizmanın böyle sağlandığını düşünüp, insanları idare etmenin hötzöt den başka yolunu bulamayacak kadar hamlar.

Enis Diker dedi ki...

Not aldık, tarih düştük kahvede sırlandı. Tarih ve gün olarak kaydettik:)