29 Mart 2009 Pazar

Başkalarının şarkıları

Başkalarının şarkılarını söyleme konusunda nadir başarılı isimlerden biri Müslüm Gürses. Şarkıların sahipleri söylediğinde verilmeyen enerjiyi seyirciden alabiliyor. Sakin bir ses; olmuş mu, olmamış mı demeye fırsat bırakmıyor. Pekala da olmuşdan , e güzel olmuşa geçiyorsunuz, başlangıçta yarattığı tereddüd bir müddet sonra katılıma dönüşüyor. Dinleyenine kritik edicek zamanı/fırsatı tanımıyor.

Sanat eserinin sahiciliği (ya da icrasının gücü mü demeli?) bütünlüğün söylediği şeyle bağlı galiba. Onu oluşturan parçaların, bir yap bozda olduğu gibi ne kadar birbirinin içine girdiğine bağlı. Bütün olarak algılanmayan eserde eğretilikleri fark etmeye başladığımızda , o eserinde dışına çıkıyoruz; söylediğnden ziyade, parçalar arasındki uyuma dikkat ediyoruz galiba. Yani şarkıyı dinlemekten çıkıp; eksiklerini , bütünlüklü uyumunu sorgular hale geliyoruz. Bir film izleyicisi ile sinema eleştirmenin aynı filmi farklı şekilde izlemesi gibi, sanırım.*

* Hakikat ve yöntemin düşündürdükleri sh.166 nın dipnotları üzerine

2 yorum:

kristen dedi ki...

bilhassa sesinin güzel olması ve bildiğimiz şarkıları bilmediğimiz bir şekilde yorumlayışı sayesinde böyle düşünüyoruz sanırım. kenan doğulu'nun şarkısını örneğin, müslüm gürses'ten dinleyebilirim ama doğulu'dan dinleyemiyorum.

Enis Diker dedi ki...

Galiba arebesk icra geleneği bugünde bir şeyler söyleyebiliyor. Yorumun ustalığını inkar etmemek lazım :))